BİR BEBEK EVİ (NORA)

Norveçli oyun yazarı Henrik Ibsen’in 1879 yılında kaleme aldığı Bir Bebek Evi (Nora) Jale Karabekir ve Feride Eralp’in çevirisiyle Agora Kitaplığı’ndan 2012 yılında yayımlandı; 2021 yılında üçüncü baskısını yaptı. Bu çeviride farklı çeviriler karşılaştırdı; teatral çatışma, kişilerarası ilişkiler ve karakter özellikleri göz önünde bulunduruldu; sahne diline ve dönemin diline dikkat edildi. 

Bir Bebek Evi (Nora) modern tiyatronun öncülerinden sayılan Henrik Ibsen’in burjuva toplumunu, burjuva ahlakını ve bunun çevresindeki erkek egemen sistemi ve dini, kadın meselesiyle birleştirdiği en önemli eserlerinden biridir. Evrenselliğini hala koruyan bu metin, oyunun temelinde erkek egemen sistemin ve “namus, onur, şeref” meselesini tartışan ve sorgulayan bir oyun metnidir.

Oyunda Nora Helmer, hasta kocası Torvald Helmer’i iyileştirmek için İtalya’ya gidilmesi gerektiğini öğrenince borç alır; ancak bir erkeğin izni, imzası olmadan bir kadın borç alamamaktadır. Paranın kontrolü asla bir kadının elinde olamaz çünkü… O dönemde çok hasta olan babasını üzmemek için Nora ona söylemeden babasının imzasını taklit eder; kocasının sağlığını düzeltmek için Nils Krogstad isimli bir avukattan borç alır; bu borcu da kocasına belli etmeden, hep kendi harcamalarından kısarak, çalışarak, fedakarlıklar yaparak yavaş yavaş geri ödemektedir. Ancak Nora ciddi bir suç olan imza sahteciliği yapmıştır ve bunun farkına varan Krogstad, tam o sırada Torvald’ın yeni müdür olmuş olduğu bankada işten çıkarılmak üzeredir. Krogstad, eline geçen fırsatı değerlendirerek Nora’yı kocasını kendisini işten çıkarmamaya ikna etmesi için tehdit eder. Yoksa onun işlediği suçu açık edecektir. Nora, kocasının gerçeği öğrenir öğrenmez göğsünü karısına siper edeceğinden, onu cezadan, utançtan koruyacağından emindir. Ya da acaba emin midir? Kocası onun için “onurunu feda etmeye” pek de hazır değildir gerçekten; halbuki Nora için durum farklıdır… Gerçeklerin açığa çıkması ve kocasının tavrı Nora’yı bir uyanışa iter; bir “tarla kuşu, bülbül, kanarya” olmaktan öteye gidememiştir hayatında ve bunu uğruna yaptığı adam hiç de beklediği gibi birisi değildir.  Kapıyı çarparak bu “oyunu” terk eder. Nora’nın ayması, dönemin feminist hareketinden beslenmiş ve onu beslemiş; Avrupa’dan Çin’e, Japonya’ya kadar seyirciyi etkilemiştir. Günümüzde hala aynı iktidar ilişkileri, aynı “oyuncak bebek” hali ve kendini babasının ve kocasının istekleri dışında bir alanda tanımlayamama kadınlar için süregelmektedir. Belki koşullar tamamen aynı değildir ama kadının, her nerede olursa olsun, hala ikinci sınıf vatandaş olmaya mahkûm olduğu dünyamızda daha Nora’nın söyleyecek çok sözü, çarpacak çok fazla kapısı vardır.

2009 yılında İbsen Ödülleri’ni (Ibsen Awards) kazanan Tiyatro Boyalı Kuş, Ibsen’in Bir Bebek Evi adlı oyununu 2010 tiyatro sezonunda Nora/Nûrê ismiyle sahnelemişti.

2017-2020 tarihleri arasında Bir Bebek Evi (Nora) İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nda bu çeviri ile sahnelendi.